Biacayiptarih

HOSGELDİNİZ

Gönderiler

Yorumlar

Takım

Blog Yazar

Bizimle Iletisime Geçin

Iletisim İçin Bizi Takip Edin

Etiketler

    Gönderen: Unknown Gönderi Zamanı: 06:22 / Yorum : 0

    İlk yazımda nerden geldi bu Türkler başlığıyla üstün körü Türklerin neden orta Asya’dan çıktığına ve Avrupa Hun devleti başbuğu Atilla ile sapkın bir topluluğa nasıl ayar verdiğini azda olsa yazdık. Şimdi ise Türklerin millet bilinçlerini nasıl tamamladıklarını örneklerle göreceğiz. Yüce yaradan dünyaya 124 bin peygamber göndererek kullarına sapkınlık ve şirk gibi yanlışlardan dönmelerini ve kalubelada verdikleri söze uyarak emir ve gereklerini yerine getirmelerini ister. Hepimizin bildiği üzere bu uyarıları peygamberleri aracılığıyla yapar ve her topluma emir ve kuralların olduğu kitaplar gönderir. Bu kitaplar bazen Kuranı Kerim gibi tam teşekküllü olur bazense küçük nüshalar şeklinde olur. Türklerinde Gök Tanrı inanışından ve İslam’ın Ve İmanın şartları ile tıpa tıp benzeyen kuralları kabul etmeleri akıllara acaba Türklere de bir peygamber geldi mi sorusunu getiriyor.


    Toplumlar 4 hak din etrafında toplanmak mecburiyetinde kalınca bazı kesimler 3 hak dinin gereklerini yerine getirmeyince son ve kıyamete kadar sürecek olan İslam dini yeryüzüne gelince yayılması ve insanların hakka kavuşması amacıyla birçok millete elçiler gönderilerek tebliğ hareketleri başlar. Bu milletlerin biriside Türklerdir. İlk olarak Müslüman arapların tüccarları vasıtasıyla duyulan İslam öyle birden bire kabul edilememiş ve bazı kendini bilmezlerin dediği gibi baskı ve şiddet yoluyla da kabul ettirilmemiş.



     İlk olarak tüccarlar aracılığıyla Karahanlı devletinin kurucusu olan Türk boyu Karluklarla tanışmıştır. Eski dinlerini bir anda terk edip yabancı oldukları bir milletin dinine hemen geçemeyecekleri için bu işler bazı kaynaklara göre 1 bazı kaynaklara göre ise 2 kuşak sürmüştür. Lakin hiçbir zaman bir baskı ve şiddet olmamıştır eğer olsa idi Türkler bu etkiye illa ki bir tepki gösterir ve geçişler daha yavaş ve hatta olmaya da bilirdi. Türklerin İslam dinini pek yadırgamamalarının sebeplerinin başında tek tanrı inancı büyük bir öneme sahiptir.
     İlk yazımda başbuğ Atilla'nın papaya tanrının oğlu var gibi zırvalıklar çıkarı yormuşsunuz çıkışması bu yüzdendir. Türkler tanrının tek ve yegane güç olduğuna orta Asya’da iken zaten iman etmiş idiler. İslam dinine sıcak olmalarının diğer sebepleri ise ahiret gününe, öldükten sonra dirilmeye, kaza ve kadere inanırlar ve kurban keserlerdi. Zina ve eş cinsellik kesinlikle yasaktı ve hırsızlık ağır ceza ile cezalandırılırdı. Bu benzerlikleri kavrayan ve anlayan Türkler Emevi valisinin Horasanda İslamiyet’i yaymak için yaptırmış olduğu cami ve medreseyi açmasına izin vermezlerdi. 

    Bu yakınlaşma ortak düşmanımız olan Çin ile yapılacak olan Talas savaşının etkisiyle zirveye ulaşacaktır. Çin ordusu karşısında zorlanan Müslüman Arapların imdadına Türk süvarileri yetişmiştir. Savaşı izleyen Karluk beyinin emri ile alana giren Türk süvarileri at Türkün kanadıdır tezini bir kez daha ispatlayarak Çin ordusuna büyük bir darbe vurarak bir süre kabuğuna çekilmesine sebep olmuştur


    Bu savaş ile Türkleri daha yakından tanıma fırsatı ele geçiren Müslüman Araplar Türklerin yüksek ahlaklarını, idarecilik ve savaştaki üstün meziyetlerini yakından tanıma imkanı bulmuşlardır. Talas savaşı ile oluşan bu olumlu ortamda Türkler İslam dine kitleler halinde geçmeye başlamışlardır. 
    Peki konunun ilk başında millet olma bilinçlerini İslam dini ile tamamladılar demem sadece söz olsun diye ortaya attığım bir teoremiydi. 
    Türkler İslam dini ile başkaca dinlerede girmişlerdir Hristiyanlık Musevilik ve Manihaizm gibi peki şuan neden bu Türk boylarından veya devletlerinden sadece ismen haberdarız ? Sorduğumuz bu soru Türklerin ne kadar yerinde bir karar vererek İslamla millet bilinçlerini tamamladıklarını ortaya seriyor. İslamı bize öğreten peygamber şu uyarıda bulunarak nereden geldiğimizi hep hatırlamamız gerektiğini istiyor "  Aslını inkar eden bizden değildir " biz bu söz ile benliğimizi ve hücrelerimize işlenmiş özelliklerimi koruma altına aldık. Uygurların bir kolu Manihaizm'i kabul ettiler ve savaşmak ve et yemek gibi Türklerin en önemli özelliklerinden mahrum kaldılar bu duruma müteakip parçalanarak isimsizce kayboldular ama bir diğer kolu İslamı benimseyerek şuan bile varlıklarını sürdürmekte. 

    Yukarıdaki resimde de görüldüğü üzere zulüm ve baskı altındada olsalar ilk olarak dinlerinden daha sonrada Türklüklerinden taviz vermeden yaşamaya çalışan bu insanlar Manihaizm'i benimseyen diğer uygurlar gibi tarihten silinmediler hatta tarihe halen Türkün nasıl inatçı yenilemeyeceği gösteriyor. 
    Diğer dinleri benimseyen Türklerin bazıları da Avarlar, Peçenekler Hristiyan Hazarlar ise Museviliği benimseyerek asimile olmuş ve tarihteki yerlerine kendi elleri ile son vermişlerdir. 
    İlk yazımızda sorduğumuz soruların bir benzerini daha soralım sen Müslüman Türk halen neden oyun oynaştasın ? dünyayı izlediğin TV programlarından, ailenin sana sağladığı rahat yaşamdan, defalarca zulümden kurtulmuş rahat ülkenden ibaret mi biliyorsun ?  Ne zaman bana dokunmayan yılan bin yaşasın mantığına büründün de böyle beynamaz oldun. Her birimizin bu soruları kendine sorduğu ve üstesinden gelerek bilinçlendiği günler dilerim. 
       


    icon allbkg

    Etiketler:

    ileri
    Sonraki Kayıt
    Geri
    Önceki Kayıt

    Hiç yorum yok:

    Cevap Bırakın

Yorumlar

Ziyaretçiler