Kanuni Sultan Süleyman Han'a geldi sıra, Fatih Sultan Mehmet Handan itibaren daha çok özellikli anlattık klasik tarih yazıcıları gibi bilgiler verdik ama şimdi daha kişisel olarak yazmayı düşünüyorum bu yazı türünü ilk yazılarımda yapmıştım sonraları daha çok bilgiye yönelik yazdım ama yine bu dile dönerek yazılara kısa bir süre ara verilecek.
Kanuni Sultan Süleyman Han büyük bir devletin tek varisi olarak dünyaya gözlerini açtı babası bilidiği üzere kılıçı keskin ömrü kısa Yavuz Sultan Selim idi. Osmanlı hazinesini mühürleyip benden sonra gelen padişahlar hazineyi ağzına kadar doldurmadıkça benim mührüm burada kalacak diyen Yavuz Sultan Selim Hanın çizgisine benim gözümde hiçbir padişah ulaşamamıştır. Bizim padişahlarımızın her birinin farklı özellikleri vardır. Fatih hanın bilim insanı ve sosyal bir kişilik olması, Yavuz hanın tam bir asker olması, 2. Abdulhamit hanın tam bir siyasetci olması daha sayamadığımız özellikleri ile padişahlarımızın ne kadar eşsiz olduğunun bir kanıtıdır. Kanuni Sultan Süleyman Han ise hem zanaatkar hemde bir edebiyatçı idi. Muhibbi mahlasi ile birçok edebi eser kaleme alan Süleyman Han hukuk alanında yaptığı dünya çapındaki değişikliklerle Avrupalılar tarafından da Kanuni olarak anılmakta idi. Müslüman olan bir kimsenin Avrupada işte şu kişide artık Türk oldu gibi bir deyimle anıldığı günlerde Süleyman Han doğru bir devlet adamı olarak devletin başına geçmiştir. Büyük devlet adamlarının döneminde de büyük insanlar yetişir sözünün bu dönemde ete kemiğe büründüğünü görüyoruz. Bu kişiler Ahmet paşa, Ayas Paşa, Barbaros Hayrettin Paşa, Damat Çelebi Lütfü Paşa, Ferhat Paşa, Hüsrev Paşa, Matrakçı Nasuh, Pargalı İbrahim, Piri Mehmet Paşa, Rüstem Paşa, Sahip Giray Han, Yahya Efendi, Yahya Paşazade Malkoçoğlu Bali Bey ve kayserinin övün kaynağı olan 40 yaşında mimarlığa başlayan Mimar Sinandır.
Yazdığım isimleri okuyunca belki siz sadece devlet adamları görüyorsunuz ama ben koca bir devranı sırtlamış Osmanlıyı çekip çeviren büyük adamlar görüyorum. Sevgili kardeşlerim bu adamlar öle hasbel kader o mevkilere gelmiş insanlar değiller. Gerçekten ciddi bir birikime ve zekaya sahip insanlar, en net örneği Mimar Sinan dır. Hayatını okuduğumda ve evini görmeye gittiğimde aldığım bilgiler doğrultusunda saygım ve sevgim bir kat daha artmıştır. Keza aynı şekilde Barbaros Hayrettin Paşa 600 parçalık bir haçlı donanmasını 250 parça hafif gemi ile yerle bir etmiştir
Bu akla mantığa sığacak şeyler değildir. Karşılarındaki deniz gücü dönemin en büyük devletlerinin toplamış olduğu karma bir donanma idi. Ve tek gayeleri barbar diye hor gördükleri yenemedikleri için birçok lakap takıp aşağılamaya çalıştıkları Türklerdi. Bunun acısını dönemin tarihçileri birçok kez dile getirmiştir. Barbaros Hayrettin paşayı eski çizgi filmlerden hatırlarsınız kızıl sakal diye. Hep korkulan bir karektermiş gibi vermişlerdir ve biz bunu anlayamayarak izlemiş ve bizde eksi yönde etkilenerek kendi atamıza karşı negatif yüklenmiştik. Ne zamana kadar ? Bilginin güç olduğunu anladığım ana kadar.
Dönemin yönetim kadroları, ilim adamları ve askerleri o kadar güçlüydü ki Avrupa bizden kapitülasyonlar almak için yalvarıyordu. Fransız kralının annesi Süleyman Handan aman dilenip oğluna yardım edilmesi için günlerce sarayın yollarını arşınlar olmuştu. 46 sene hükümdarlık yapan Süleyman Han Rahmeti Rahmana Zigetvar kuşatmasında vefat etmiştir. Ölümü ordudan saklanmıştır nedeni ise sürmekte olan kuşatmada moral bozukluğu oluşmasını istememeleridir. 13 büyük sefer düzenleyen Süleyman Han 250 veya 300 bin kişilik büyük ordularla sefer yaptığı bilinmekte idi. O günün şartlarına göre bu sayılar çok büyük rakamlardı bugün mevcut Kara kuvvetleri asker sayısı 550 bindir. İletişim çağında halen içinde hainler çıkan ordumuzu yönetmek kolay değilken Süleyman han bunu nasıl becermiştir buda düşünülmesi gereken bir konudur. Büyük topraklar kazanarak ülke sınırlarını hatrı sayılır derecede genişleten Süleyman han bugünlerde haremde vakit geçirmiş zevki sefa sahibi bir kişi olarak gösterilemeye çalışılmaktadır ve bu harekette başarılıda olunmuştur.
Böyle bir cahillik böyle bir pervasızlık olamaz kendi atasına karşı bir insanda. Bugün Avrupalıların emellerince hareket eden bu ne oldukları belirsizler, halkı da zehirlemeyi başarmıştır. Asıl garip olan bu ülkede RTÜK adında dandik bir kurum olması ve işini sadece Osmanlı tarihini öven yapımlara ceza kesmek sanan bir güruhun yönettiği köhnemiş bir kurumun iş görüyor olması. Harem de yetişen cariyelerin direk çıkar çıkmaz sultan ile halvet olduğunu, haremin sadece sultana çalışan bir yermiş gibi gösterildiği sultanın geceleri alem yapıp oradan seçtiği kadınlarla birlikte olduğu gibi sapıkça ve aşağılıkça fikirleri bu ülkeye yaydılar. Ve şifayı Avrupa da arayan bizdeki dal kavuklar da bu durumu gerçekten bir tarihi dayanağı varmış gibi bak neler yapmış padişah diyerek birbirlerine anlattılar. Kanuni Sultan Süleyman'ı evlat katili olarak gösterdiler ama şunu söylemediler, Mustafa han birçok bölge beyine mektuplar yazarak kendisine destekler istemiştir. Eniştesi Rüstem Paşanın eski valisi olduğu Diyarbakır bölgesi valisine yazdığı mektubu yakalanmıştır ve Mustafa han bunu hak etmiştir. Çünkü Süleyman hanın önünde babası Yavuz Han gibi bir örneği vardı.
Burada kızdığım nokta bu gibi yapımlar tabiki olacak ama biz nedense Tvlerden veya hasbel kader bir yerden öğrendiğimiz bilgileri gerçekmiş gibi etrafımıza yayıp onları da zehirliyoruz yapmayın. OKU diyerek başlayan bir kitaba sahip olan biz Müslümanlar okumamakta direniyoruz ? Neden peki ? açıp saatlerce televizyonları izliyorsunuz saatlerce telefonlarla uğraşıyorsunuz ama nedense bir kitap açıp okumuyorsunuz bilgili olmayan insanlar birde bunun farkında olmadan bilgiliymiş gibi geziyorlar. Sanıyorlar ki cevap vermeyişimizin sebebi bilmediğimizden. Bilgi insana kelamın bile ziyan edilmeyeceğini öğretiyor. Son olarak şu sözleri söylemek isterim, Türkiye Cumhuriyeti Osmanlı Devletinin devamıdır yeni bir devlet değildir. Ve Osmanlı tekrardan bu topraklar üzerinden bilinçli bir şekilde yükselecektir. İsmini ne olarak anarsanız ister Türkiye diyin ister Osmanlı o şuur ve bilinç tekrar yükselmeye gebedir.
Hiç yorum yok: